Uzman Pedagog Seçil Özcan Candangil anne babaları uyardı;
Aile içi şiddetin tanığı çocukların gelişimi tamamen duruyor.
Aile içi şiddetin azalmayıp, aksine giderek hız kazandığı ülkemizde, şiddetin tanığı olan çocukların da okul öncesi ve okul çağında fiziksel ve duygusal yönden büyük zarar gördükleri belirtildi. Aile içinde şiddet gören ya da tanığı olan çocuğun gelişiminin tamamen durduğuna dikkati çeken Uzman Pedagog ve Aile Danışmanı Seçil Özcan Candangil, ailelerin şiddet konusunda psikolojik yardım almaları gerektiğini belirtti, bu da olmazsa çocuğun mutlaka şiddet ortamından uzaklaştırılması gerektiğini söyledi.
Dünya Çocuk Hakları ile Kadına Şiddet konusunun tartışıldığı günümüzde “Aile içi şiddetin çocuğa etkisi ” konusuna dikkati çeken Uzman Pedagog ve Aile Danışmanı aynı zamanda anne babalara eğitim seminerleri veren Yansıma Anne-Baba- Çocuk Enstitüsü kurucusu Seçil Özcan Candangil, aile içinde kadına yönelik şiddetle çocuklara yönelik şiddet arasında sıkı bir ilişki bulunduğunu söyledi ve alınması gereken tedbirleri anlattı.
Aile içi şiddet çocuğun gelişimini tamamen durdurabilir
Çocukların aile içindeki şiddetten, şiddete tanık olarak etkilendiklerini, şiddet ortamında büyüyen bebeklerin, kendilerine bakan kişilere, yani annelerine ve kardeşlerine duygusal olarak bağlanmakta zorluk yaşayabildiklerini ifade eden Candangil, “ Bebeğin büyümesinde hayati öneme sahip olan bu bağlanma gerçekleşmediği bazı ileri durumlarda çocuğun gelişimi tamamen durabilir. Okul öncesi çocuklarda gelişim süreci tersine işleyebilir, çocuklar kabus görebilir ya da uyuma güçlüğü çekebilirler. Okul çağındaki çocuklar ise depresyon, kaygı, korku gibi farklı psikolojik problemler yaşayabilirler, akranlarına karşı şiddet gibi sorunlu davranışlar gösterebilirler. Şiddet görerek büyüyen çocuklar, ileriki yaşamlarında problemli ilişkiler yaşama riskiyle karşı karşıyadır. Onların gelecekte kuracakları ilişkilerde şiddetin ve istismarın yaşanma olasılığı, akranlarına oranla daha fazladır.”dedi.
Erken müdahale çok önemli
Çocukların şiddete tanık olduğu ya da maruz kaldığı ailelerde duruma erken müdahale edilmesinin önemine dikkat çeken Uzman Pedagog Seçil Özcan Candangil, erken müdahalenin, şiddetin çocuğun yaşamında yarattığı olumsuz izlerin silinmesini sağladığını söyledi. Candangil, şiddete maruz kalmış ya da tanık olmuş çocuklarda görülen bozuklukları şöyle sıraladı;
“Aşırı bir endişe hali, korku, sık irkilme, karın ağrısı, mide bulantısı, baş ağrısı gibi psikosomatik belirtiler, alt ıslatma, dil gelişiminde gerileme, çevreye karşı ilgisizlik, uyumakta zorluk, kabus görme, sık ve uzun süreli ağlama, yeme problemleri, konsantrasyonda zorluk, sinirlilik, öfke nöbetleri, agresif davranışlar, dürtüsel davranışlar, özgüven azalması, temel güven duygusunun sarsılması, yaşından küçük davranışlar, arkadaş ilişkilerinde sorunlar, intihar eğilimleri, okulda başarısızlık.”
Şiddet durmuyorsa çocuk şiddetten uzaklaştırılmalı
Şiddet yaşanan ailelerde ebeveynlerin şiddetin çocuklar üzerindeki etkilerini fark edip, şiddeti durdurmak ve çocukları korumak için atacakları adımlar konusunda uyarılarda bulunan Seçil Özcan Candangil, “Çocukları şiddetten korumanın tek yolu şiddeti durdurmaktır. Şiddeti durdurmak mümkün değilse, çocuğu şiddetten uzaklaştırmak gerekir. Ailenin tüm üyeleri psikolojik olarak yardım almalıdır. Aile üyeleri kendi aralarında yaşanan şiddeti konuşmalıdırlar. Şiddete maruz kalmış ya da tanık olmuş çocuk bu konuda konuşmak isterse, ona duygu ve düşüncelerini ifade edebilmesi için olanak sağlamak gerekir. Dinlerken yargılamadan, anlayışla dinlemek çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlayacak ve ileride yardım almasını kolaylaştıracaktır. Sözel olarak kendini ifade etmekte zorlanan çocuklar duygu ve düşünceleri hakkında yazmaları ve resim yapmaları için teşvik edilmelidir.”şeklinde konuştu.
Comments are closed.